ILLEGAL CRIMES COMMITTED IN ÜSKÜDAR AND KAYSERİ

Üsküdar ve Kayseri 17. yüzyılın İlk Çeyreğinde farklı konumları, ekonomik kültürel yapıları ile yekdiğerinden iki yerleşim yeri idi. Söz konusu zaman dilimi içerisinde payitahta komşu olması dolayısı merkezi konumda bulunmakta Ayrıca Celali İsyanları sırasında İstanbul’a giriş kapısı görevi gören işlek bir merkezdi. Bu durum Üsküdar’ın anlamda hareketli yer olmasını sağlamıştır. Özellikle nüfus yönünden zenginleşen Üsküdar’da kurulan bekâr odalarının suçlara tesiri düzenlemiş oldukları işret meclislerinin varlığı Üsküdar’ı gayr-ı ahlaki davalar olumsuz manada zenginleştirmiştir denilebilir. Buna karşın Selçuklular zamanında başkent olmuş 17.yüzyılın ilk çeyreğinde ise merkezden uzak muhafazakâr yapısı dikkat çeken, doğu-batı kuzey-güney yönlerindeki ulaşım yolarının kesiştiği, ticari anlamdaki hareketlilik ön plana çıkmaktadır. Aynı özellikleri dikkati çeken bu artıları eksileri suçların işlenme oranları davaların mahkemeye yansımasında etkin rol oynamışlardır. zina, fuhuş tecavüz gibi davalarda mahkemesine yansıyan Üsküdar’a oranla sınırlıdır. kırsal kesimde yapının etkili olduğu yerlerde gayrı çeşitli etkenlerin sebebiyle –kültürel baskı, ulaşmadaki maddi manevi güçlük, yetersizlikler- kadınlar tarafından daha az taşınabildiğini düşündürmektedir. Mahkemeye ulaşımın zor mahalle ileri gelenlerinin oluşturdukları Leslie Peirce’nin de bahsettiği “mahkeme öncesi mahkeme” görev yapıp arabuluculuk sayesinde çözülmüş intikal etmemiş çok fazla dava bilinmektedir. Böylece çözüme kavuşturulan ulaşmamış olma ihtimali, kayıtlarda oluşan azlığın diğer sebebi olabilir. Her için birçok etken karşılaştırmaya tabi tutulduğunda ortak olan noktanın da göze çarpmaktadır. Mahalle kültürü kültürün suçlar üzerindeki denetiminin her yerinde geçerli görülmüştür. Yapılan çalışmada işlenen meydana gelmesindeki itekleyici engelleyici durumların tespitine çalışılacaktır. Böylelikle mahkemelerine üzerinden toplumun nabzı tutulmaya